Manası kalmadı artık…

654

uyanmanın da manası kalmadı artık
hayallere gülümseyip uyumak kadar
kara bulutun altında büzülmüş titriyoruz
gözlerimiz saf, boş bakıyoruz; ufuk zehirli

ısrarın da anlamı yok artık
en az umursamazlık kadar
bi baktım tüm filmleri izlemişim.
görülecek tüm düşler görüldü
tüm hesaplar ödendi
alındı tadı nesi varsa tüm güzellerin
söylendi her bir harfi gazellerin
tanımadık herhangi sen,
terine karışmadık ten
merhem olunmadık yara
önüne düşülmedik rüzgar
peşine takılmadık yar
hatası tekrara tutkun gen;
satılmadık kelime, harf, hece
ağlanmadık ne gün, ne gece
harcanmadığımız tek meclis
asılınmadık sehpa kalmadı

kirlenmiş her bir ruhun sapkınlığı başkaydı
cezalı kuluydum yaradanın, tekmil bana murat
hepsi bi bana lanet, bana alışık, bi bana musallat.
hiçbirinin hatırını kırmadım ama dinledim
dinledikçe elendim, rafineleştim, iyileştim
e haliyle tatmadığım hiç bir kelek kalmadı
sindiremediğim nane, ayva türü olmadı
kulağımın arkası bile popüler oldu
bu arada umudu beklemediğim durak,
yemediğim yarak kalmadı

melemek zorunda da kalsan kurtların ortasında
dilenmek hatta bazan sıfatsızların kapısında
aşkı da harcasan zaman zaman arsızın yatısında
zamanı geldiğinde çıkmayı da bilmeli bi deli tavırla
o çok bayıldığın, öldüğün filmin yarısında

o ki, tekrarın da gereği yok artık
en az ezaya sebep nostalji kadar,
güzel yenildik taam, düştük, eğlendik;
bildik bilmedik bin bir çeşit asalak
tanımadık herhangi salak kalmadı
almadığım tip de kalmadı ha eve
kimi zaman adı arkadaş oldu
kimi zaman evlat, çırak, halk
ruhu harese bi alay deve!
yalnızlığın bin türlü yüzü vardı a
takınmadığım hiç biri kalmadı artık

doğru yaptığım şeyler de oldu arada:
proje toplantılarında şekspir sanılmak,
çehov’muşçasına, bile isteye anlaşılmamak,
üç senelik liseye, altı sene takılmak
yaralanmaya açık, cool anılmak;
kabalık yapmamak, özenli davranmak gibi.
ama yaşlanmanın da manası kalmayacak
ateş olacak, cürmünü bulacak, yakacaksın
buna alışacak, susacak; daha da susacaksın
gerisi yalan olacak, kalanı da anlamak;
aynı paşamın yüreğinden seslendiği gibi
‘unutursam aşkıma yazık olacak
gücüme gidiyor böyle yaşamak’


bakma…
pozun da manası kalmadı artık
en az yaşamak kadar

İlgili yazılar

Omerta

“Birine alışırsın, hatta ondan hoşlanmaya başlarsın ve o gider.Sonunda herkes gidiyor. Ama en kötüsü; O 'biri'nin kendin olması." çalsın artık…

4.44

"4:20'yi kaçırırsanız, 4:22'ye kadar bekleyin. Çünkü 4:22 de 4:20'dir." saat 4.44 cinlendim, uyku şimdi çok uzakkalem, defter, gece, şarkımız, kahve,…

Boktan bir otel odasında

“Yalnız, mahkûm, terkedilmiş, ölecek olanlar gibi bir başına, bir lüksü, yücelik dolu bir yalnızlığı vardı; bağlı olanın asla bilemeyeceği bir…

Sıla yorgunluğu

"Yorgun; hiçlikten bıkmış, her şeyden bıkmış, dünyanın taşımayı asla seçmediği ağırlığından bıkmış." ― F. Scott Fitzgerald * Yoruldum; biraz da perişanım…