Çok sıkıcı çok

980

bekleyeceğim yolunu
beklerim elbet
bulup ta bir yolunu
bekleyeceğim merakta kalma
bekleyeceğim sonuna kadar
yoluna kurban gözüme serdiğin
o yaşın, bulup ta bi şekil akacağı yolunu
bekleyeceğim herkese inat
özüme miras yoğunu
bekçisiyim mahşere kadar
mesaisindeyim bu melanetin
hevesindeyim bu kefaretin
o yüzden daha kötü biri oldum galiba
o yüzden, beraber korktuğumuz aşk filmleri gibi yıkıcı

daha çok içtiğimi söylüyor dostlar
‘yok be olm’ diyorum ‘her zamanki gibi’
üstelemiyorlar sağ olsunlar
onlar da biliyorlar bi yerde
her zamanki gibiyim tabii
her zamanki kadar acılı
zamanın kendi gibi yaralı

hediyelerini atmayacam geri dönüşüme
saklayacam diye söz ettim kendime
o yüzden kimse sökemez soluğunu içerimden
kimse adını silemez senin kederimden
Allahın kulu bilemez ya İkarus’un eriyişini
nefsini kalkan edip yanarak gidişini
yüksekten uçmanın elemli neşesini
o yüzden daha inanılmaz biri oldum galiba
o yüzden evrenin en büyük palavrasıyım
o yüzden bu saçma sikik zulüm hayatın
kendi mitolojisini arayan ezik kahramanıyım

daha çok sustuğumu söylüyor dostlar
susuyorum bişi demiyorum her zamanki gibi
umursamıyorlar sağ olsunlar
onlar bilemezler tabii
susmak bi yerde, sevenin sakladığıdır
sadece bunu bilebilenin anladığı
yalnızca unutulanın ayrıcalığıdır

bekleyeceğim yine de yolunu
beklerim bi yerde elbet
bulup ta bi yolunu
bekleyeceğim dert etme
bekleyeceğim ölene kadar
sesine kurban kulağıma eklediğin
o şarkının, bulup ta bi şekil çalacağı yeri
içip içip daha da içlenip
bekleyeceğim sabaha inat
geceye selam yokluğunu
sahibiyim sonuna kadar
tesellisindeyim bu sırrın
‘üzüldüğün şeye bak’ isimli şarkının
o yüzden daha mutsuz biri oldum galiba
o yüzden, beraber çıktığımız sanat filmleri gibi sıkıcı

İlgili yazılar

Omerta

“Birine alışırsın, hatta ondan hoşlanmaya başlarsın ve o gider.Sonunda herkes gidiyor. Ama en kötüsü; O 'biri'nin kendin olması." çalsın artık…

4.44

"4:20'yi kaçırırsanız, 4:22'ye kadar bekleyin. Çünkü 4:22 de 4:20'dir." saat 4.44 cinlendim, uyku şimdi çok uzakkalem, defter, gece, şarkımız, kahve,…

Boktan bir otel odasında

“Yalnız, mahkûm, terkedilmiş, ölecek olanlar gibi bir başına, bir lüksü, yücelik dolu bir yalnızlığı vardı; bağlı olanın asla bilemeyeceği bir…

Sıla yorgunluğu

"Yorgun; hiçlikten bıkmış, her şeyden bıkmış, dünyanın taşımayı asla seçmediği ağırlığından bıkmış." ― F. Scott Fitzgerald * Yoruldum; biraz da perişanım…