Boktan bir otel odasında

795

“Yalnız, mahkûm, terkedilmiş, ölecek olanlar gibi bir başına, bir lüksü, yücelik dolu bir yalnızlığı vardı; bağlı olanın asla bilemeyeceği bir özgürlük.”

Virginia Woolf

Ne zaman düştüm bu kuyuya hatırlamak mümkün değil
Bu sitem nedir bilmez, özür tanımaz kör dipsiz konuya
Özümle kavga etmenin zamanı geldi de delip geçmişse çoktan
Hangi utancı silmeli alın yazımdan kimisi mıh gibi ordayken
Hangi neşe uzağımda kaldı; hangisini unutmuştum hiç yoktan
Ama biliyorum başıma ne geldiyse hep bu delişmen gitmelerden
Bırakıp ta konfor peynirini orta yerinde o güzelim masanın
Bilmediğim mutfaklarda kendimden saf salak vazgeçmelerden
Ama ağlamak için bulmalıydım yalan da olsa bi sebep
Böyle hissiz şuursuz bakmamalıydım yazdıklarıma
Böyle edepsizce diklenmemeli edebiyata
Bulaşmamalı, karışmamalı, alışmamalıydım
Sonraki hayatımdan yadigar pişmanlıklara
Aynada, duygumun hiç değilse zerresi kalmalıydı
Nakarat en beter iziyken yaşanmışlıkların
Bi şarkı dinleyince yutkunamamalıydım
Yoluma bakınca manzaranın da bir izi olmalıydı
Dostu da ziyaret edebilmeliydim sık sık
Acı bir fısıltıyla yasaklamamalıydı felek
Yağmurun tortusunu
Mısranın sızısı
Köyümün kokusunu
Ömrün yanılgısı
Mezarın yankısını
Ayıbın daniskasını
Görünen o artık, aşikar, belli, apaçık; nihayet anladım ve
Devirdiğim yarım asrın ardından öyle bi yalpaladım ki;
Bazı anları tamamlamadan, serden geçercesine geçecek
Payıma düşen yanlışı istemeden de olsa seçecek
Aptallarla biraz daha olgunlaşacak, az biraz demlenecek
Kendi hayatımı kendim gibi yaşamadan
İki satır adam gibi yazamadan
Kanundan kaçanların kaldığı hani yol üstü
Boktan bi otel odasında, tam da keyfine doyamadan
Küçümsenerek büyüyecek
Gülümseyerek ölüp gideceğim

Sırt üstü

Şiir gibi !

İlgili yazılar

Omerta

“Birine alışırsın, hatta ondan hoşlanmaya başlarsın ve o gider.Sonunda herkes gidiyor. Ama en kötüsü; O 'biri'nin kendin olması." çalsın artık…

4.44

"4:20'yi kaçırırsanız, 4:22'ye kadar bekleyin. Çünkü 4:22 de 4:20'dir." saat 4.44 cinlendim, uyku şimdi çok uzakkalem, defter, gece, şarkımız, kahve,…

Sıla yorgunluğu

"Yorgun; hiçlikten bıkmış, her şeyden bıkmış, dünyanın taşımayı asla seçmediği ağırlığından bıkmış." ― F. Scott Fitzgerald * Yoruldum; biraz da perişanım…

Çok sıkıcı çok

bekleyeceğim yolunubeklerim elbetbulup ta bir yolunubekleyeceğim merakta kalmabekleyeceğim sonuna kadaryoluna kurban gözüme serdiğino yaşın, bulup ta bi şekil akacağı yolunubekleyeceğim…