İyi Bayramlar o zaman …

622

Zaman, hatıraların, kulaklarımıza fısıldadıklarıydı

çok çok uzun bi aradan sonra
bu bayram büyüdüğüm
ilklerini sevdiğim
tıpkı tüm yaş alanlar gibi
kendimi yavaştan sildiğim
an be an inceden inceden
tükenme nedir bildiğim
maallemdeyim

bi bakındım çevreme
bi gülümseme yayıldı koca yüzüme
terziye diktirilmiş bayramlıklarıyla
grup halinde kapı kapı koşturan çocuklar,
zengin amcayı ziyaret için, içinde tevazu olan bi kutu şekerle
yola düşmüş genç bir aile evlatlarına sesleniyolar
‘bak amcaya tutturmak yok tamam mı?’
çocuk ‘olur’ veriyor efendi bir baş sallamasıyla
o da biliyor uzatılan harçlık önce kabul edilmeyecek
hafiften karışık nazlanmayla, sonra amcanın
‘al la şunu kerhanacı’ zorlamasıyla e sonra da tabii
ancak kabul edilecek anneden babadan alınacak onayla,
derken yanlarından yaşça biraz daha büyük çocuklar
belli ki sinemaya koşturuyorlar bayram harçlıklarıyla
belli ki on dakka arada gazoz da alacaklar,
minibüse binmek üzere dört beş tane genç kız
hava da güzeli bahane edip
sahilde çay içerler belki
belki hoşlandıkları oğlanı görürler
oğlan kimi seçerse okeyler
ne var ki… ‘kader’ deyip geçerler
hem belki bi arkadaşı vardır
selimpaşadaki yazlıkta alevlerin arasından
kaçamak bir şekilde bakışılacak
uyuyan ebeveynlerin ardından ıslıkla haberleşilecek
e uygun bi zamanda da istenilmeye gelinecek
daha iyi bi başlangıç mı var ki bunun için bayramdan
bunlar düşünülüyor elbette yola koyulmadan,
uzaktan sesleri geliyor o sırada
tanıdık bu sesler bu nidalar
arka arsada top koşturan çocuklar,
hepsi farkındalar
bağırarak konuşmak, komşuya rahatsızlık vermek
sümme haşa hele ki küfür etmek en büyük yasaklar.
hepsi aslan gibi farkındalar.
sokağa taşıyor yüzlerinden belli
insanlardaki heyecanlar,
o mis kokan mimozalar,
hevesli koşuşturmalar,
puantiyeli elbiseleriyle birörnek giyinmiş
ablalarının ardından uygun adım yürüyen küçücük kadınlar,
elinde vefat etmiş eşinden yadigar cam kase ile
sokakta şeker dağıtan emekli albay tahsin amca,
tezgahının önüne kutularca bedava çikolata koyan
Mehtap pastanesi,
bayram sebebiyle indirim yapan Murat Hamamı
herkese gülümseyerek bakan cami imamı
yolda yürüyen sevgililerin elele, sessiz, saygılı kelamı
ve insanlığımızın, özümüzün aleni ilamı

maalesef artık yoklar!

Bayram artık bu sokakta oturmuyor.

İlgili yazılar

Haberin yok muhtemelen!

haberin yok senin muhtemelen ne nazlar usandı bu ara, çok sazlar susa durdu ne güzeller vazcaydı sevdadan haberin var mı…

Fabl

‘Binlerce düğüm atsan da IP aynıdır.’Mevlana Bilişim şirketlerinin geçmişimizi silkmek üzerindeki fantaaazi planları...Sermaye sahipleri, işçi ücretlerini düşürmek yoluyla kar miktarını…

ESANS

hayat, şiir yazmak için ufak bir bahanedir! ... kolay kolay vazgeçemeyeceğin bir şeyin uzağında kalabilmeyi becermekmiş esası bu sefil hayatın…

Sorma gözünü yiyeyim…

Kar yağıyor, kar yağıyor; kar yağıyor bir yandan kalkmaz dirsek masadaniki elin arasındadır her zaman akılsızın başıgizlemiyom amk. nereye gidiosa…