Gökhan Semiz için…

588

Boat On The River kalmış aklımda; Styx bağırırdı yaban ellerden
Sonra Graham Nash dolanırdı hicazında Bakırköy akşam üstlerinin
Yusuf İslam, Cat Stevens’tı o zamanlar, Tayyip Kasımpaşa’da yancıydı masada
tek arzusu çift kaşarlı olmasıydı tostlarının
Erol Büyükburç’tu kral, Metin Oktay’dı; Okan Bayülgen değil
Tupac daha vurulmamıştı sokağın ortasında
Kırmızı balonları vardı İbo’nun, Bodrum’da otelleri değil
Atilla Atasoy’un eczanesi viagra satmaya başlamamıştı daha örneğin
Deniz Seki bi güzel vokalistti daha yeni yetme
hep içimden bağırırdım ona bilmezdi; yapma diye bunları, gözünü yiyim etme
Zeki Müren bi asil dururdu paşa paşa kendi sahilinde
götü başı ayrı oynamazdı günün delikanlıları gibi orta yerde
Mahalle ortası kalaycıları mırıldanırdı sokak arası nağmelerini
sözünü kesen bozacı amca olurdu en fazla, üçüncü sayfa kahramanları değil
Duymaz uydurur Şükran Teyze oturaklı kadındı, buydu olayı
sabahları börek yapardı komşusunun oğluna kendi evladı olmadı diye
daha keşfetmemişti kadın programlarında figüran olmayı
Kafiyeler aralarında bölünmemişti zengin – fakir diye
içimizden geldiği gibi yazardık şiirlerimizi
Past Time Paradise coverlanmamıştı Gangsta’s Paradise diye
Ceyar bi dizideki kötü adamdı, büyüyüp Cem Uzan olmamıştı daha
Mahalle bakkalının önünde kaşar-ekmek-gazozun en güzel olduğu zamanlardı
Kuuliçlerimiz vardı bizim; yarım ekmek arası salamilerimiz
Daha ray sistemli gökdelenler yoktu; ya da ekran delen televoleler
Tipitip güzel adamdı bozmadı hiç kendini mesela örümcek adam gibi
Top Gun’daki asil çocuk daha ayda arsa almamıştı o zamanlar
Maradona daha kokaine vermemişti kendini, kardeşim sigaraya başlamamış
Reha ne güzeldi mesela o zamanlar Atina’dan bildirirken
Savaş Ay ne şık adamdı, Michael Jackson ne kadar da siyah
Ben ne günahsızdım mesela o zamanlar, Rahibe Teresa modeli
Ama hatırlıyorum gün gibi; satmamıştım hayallerimi göt gibi
İşte tam o zamanlar evimden biraz ilerde, boyu benden ilerde
bi kardeşim vardı Bakırköy dükü, Bağcılar kontu;
Varoşun Marilyn Manson’u, bir kırık Giresun şansonu
Herkes James Dean gibi ölemezdi ama
hiç birimiz istemezdik ki bu garip sonu
Güzeldi o zamanlar güzel;

Her şey onurluydu; her şey temiz
E normal tabii; ölmemişti ki daha
Gökhan Semiz

İlgili yazılar

Omerta

“Birine alışırsın, hatta ondan hoşlanmaya başlarsın ve o gider.Sonunda herkes gidiyor. Ama en kötüsü; O 'biri'nin kendin olması." çalsın artık…

4.44

"4:20'yi kaçırırsanız, 4:22'ye kadar bekleyin. Çünkü 4:22 de 4:20'dir." saat 4.44 cinlendim, uyku şimdi çok uzakkalem, defter, gece, şarkımız, kahve,…

Boktan bir otel odasında

“Yalnız, mahkûm, terkedilmiş, ölecek olanlar gibi bir başına, bir lüksü, yücelik dolu bir yalnızlığı vardı; bağlı olanın asla bilemeyeceği bir…

Sıla yorgunluğu

"Yorgun; hiçlikten bıkmış, her şeyden bıkmış, dünyanın taşımayı asla seçmediği ağırlığından bıkmış." ― F. Scott Fitzgerald * Yoruldum; biraz da perişanım…