Ağlama

187

Bir kadının hayatına en azından bir alçak girmedikçe, yetişkin bir kadın sayılamaz.

seawoman.jpg

 

 

 

Düşürme dudağını sen; boş geç aldırma
Olacağına varır zaten olamayacak olan
Sevmeyi bilmeyenler hep daha çok yanar
Sevilmeyi bile bilemeyen eziklerin diyarında
Söner mi bilinmez ama yangının bi yandan
Bi de çıkar mısın ki acep bi temiz havaya
Ne düşünsen hep düştü anlıyom, bi düşüştü
Ne istesen hep eprimiş, epeyce de eskimişti
Ne arzulasan, senden önce kirliydi inan bana

Hayat, ağlayalım diye icat edildi biliyom ben
Ne istesen olmaz alış artık bu bet yaygaraya
Böyle üzüle üzüle büyüyeceğiz alış bu sancıya
Süreceğin melhem falan da yok anıya meyl yaraya
Kuantum sıçramasıdır akılda olan biten- biliyom
Ben öyle zorttadanak ulaşmadım bu sefil kanıya
Sen boşveeer, takılma tüm bu acı yanılgıya
Yalandan da olsa hep gül mutlu sansınlar
Kötü biridir hayat, fazla laubali olma bu sanıya

Al salatanı eline, bolca yüz, iyi gelir ferah ferah oh mis
Kocaman gülümse! ama “söz” taam mı bu sefer
Bu sefer yaş olmasın gözündeki parlaklığın sebebi
Umudun tükendi mi, çocukluk fotolarına bak
Olmadı Nutella var bak- gizlediğim, ilaçların oralarda
İsmini hep unuttuğum tansiyon hapımın arkasında
Ama nolur artık bırak şu saçma tutkuyu karanlığa
İki kitap oku, film izle ne güzel uyursun ortasında
Boş durma gayrı evir artık o güzel yüzün aydınlığa
Hani defaatle söz üzerine söz verdiğin gibi bana

Ama artık yeter, valla yeter çektiğin
Yeter artık karaları bağlama
Hem bak ne diyo en gerçek Aşık;
“…
ne de olsa gışın sonu bahardır,
bu da gelir bu da geçer
ağlama
…”

İlgili yazılar

Omerta

“Birine alışırsın, hatta ondan hoşlanmaya başlarsın ve o gider.Sonunda herkes gidiyor. Ama en kötüsü; O 'biri'nin kendin olması." çalsın artık…

4.44

"4:20'yi kaçırırsanız, 4:22'ye kadar bekleyin. Çünkü 4:22 de 4:20'dir." saat 4.44 cinlendim, uyku şimdi çok uzakkalem, defter, gece, şarkımız, kahve,…

Boktan bir otel odasında

“Yalnız, mahkûm, terkedilmiş, ölecek olanlar gibi bir başına, bir lüksü, yücelik dolu bir yalnızlığı vardı; bağlı olanın asla bilemeyeceği bir…

Sıla yorgunluğu

"Yorgun; hiçlikten bıkmış, her şeyden bıkmış, dünyanın taşımayı asla seçmediği ağırlığından bıkmış." ― F. Scott Fitzgerald * Yoruldum; biraz da perişanım…